Zelensky’nin yardım talepleri Orta Doğu tarafından göz ardı edildi.

Zelensky bombayı Rusya'nın pazarlık yapmasını zorlamak için daha fazla Batı askeri desteği istiyor ancak dünya dikkati ve kaynakları şu anda başka yerlere daha çok odaklandı. Rusya nükleer kılıcını sallamaya devam ederken, yeniden tehditler savurarak arsenalini kullanacağını açıkladı. Ukrayna'daki cephe hatlarında ve Rusya'nın Kursk bölgesindeki çatışmalar hala yoğun bir şekilde devam ediyor. Ancak savaşın diplomatik merkezi son zamanlarda New York ve Washington'a kaydı. BM ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky ile ABD Başkanı Joe Biden ve Başkan Yardımcısı Kamala Harris arasında planlanan toplantılar, çatışmanın sonuçları açısından oldukça önemli olsa da, Zelensky'nin Ukrayna zaferi için hızı artırmak için kilit an oluşturacağı pek olası değil. BM Genel Kurulu ve Güvenlik Konseyi'ndeki toplantılarda Zelensky, dünya liderlerini ülkesini desteklemeye ve Rusya'yı Ukrayna ile barış yapmaya zorlamaya çağırdı. Bu vizyonu gerçekleştirmenin yolu, ikinci bir küresel barış zirvesi aracılığıyla olabilir. Zelensky, Rusya'nın Haziran ayındaki İsviçre'deki ilk çabanın oldukça az bir şey elde etmesinden sonra bu sefer Rusya'nın katılmasını istiyor. Ancak Zelensky'nin on noktalı barış planını ileri sürmesine ve Putin'in Ukrayna'nın Kırım'ı ve ana kara üzerindeki dört bölgenin Rusya tarafından tanınmasına ısrar etmesine rağmen, taraflar hiç olmadığı kadar uzakta. Dolayısıyla anlamlı görüşmelerin olasılıkları neredeyse yok denecek kadar az. Bu durum, Zelensky'i "zafer planı" olarak nitelendirdiği şeyi Ukrayna'nın müttefiklerine tanıtmaktan vazgeçirmedi. Plan, "şu anda ve Aralık sonuna kadar stratejik ortaklarımız tarafından hızlı ve somut adımlar öngörüyor." Bu somut adımların daha fazla Batı askeri desteği ve Rusya içindeki hedeflere karşı uzun menzilli Batı silahlarının kullanımına izin verilmesi muhtemel. Bu sonuncusu, Batı ittifakını bölünmüş durumda bırakan bir konudur ve ABD, stratejik değeri konusunda şüpheci konumdadır. Rusya'nın, Batı füzelerinin sınırını geçtiğini tespit etmesi durumunda nükleer arsenali kullanacağına dair ısrarı, bu belirsizliği artırmış olabilir.