Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın İsrail hakkındaki tavrı barış sürecine etkiler mi?
Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in Filistin’i işgali, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki ilhak uygulamaları, apartheid ve ayrımcı uygulamaların hukuka aykırılığı hakkında danışma görüşünü açıkladı.
Görüşte, UAD, İsrail’in Filistin işgalinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu ve işgal altındaki Filistin topraklarının parçalanmış ayrı bölgeler değil tek bir bölge olduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail’in Gazze'de işgalci güç konumunda bulunduğu ve işgalin sürdürülemez olduğu vurgulandı. Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının ihlal edildiği ve Kudüs’ün demografik yapısını değiştirme çabalarının hukuka aykırı olduğu açıklandı.
UAD'ın danışma görüşü, Birleşmiş Milletler'in (BM) temel yargı organı olması nedeniyle önem taşımaktadır. Danışma görüşlerinin bağlayıcı olmadığı ancak BM üyesi devletlerin UAD'ın görüşlerine uyma konusunda güçlü bir teamül olduğu belirtilmektedir.
UAD'ın İsrail hakkındaki görüşüne uymayan hiçbir BM üyesinin olmadığına dikkat çekilmekte ve İsrail'in danışma görüşüne uyması, işgalini sona erdirmesi ve bölgeden çekilmesi beklenmektedir.
UAD'ın verdiği danışma görüşü, son kararın bir fragmanı niteliğinde olup, İsrail'e karara uyması için uluslararası toplumun ve firmaların baskı uygulaması gerektiği ifade edilmektedir. İsrail'in işgal politikalarının kınanması ve uluslararası yaptırımlarla karşılaşması gerektiği vurgulanmaktadır.
Sonuç olarak, UAD'ın İsrail hakkındaki danışma görüşü, uluslararası hukuk çerçevesinde önemli bir adım olarak değerlendirilmekte ve İsrail'in bu görüşe uyması için uluslararası toplumun baskı yapması gerektiği belirtilmektedir.