Büyük bir Peştun ulusal jirga – konsey – çağrısı, Peştun seslerinin duyulması gerekliliğini özetliyor.
Pakistan’ın Federal Hükümeti, son bildirisinde Peştun Tahafuz Hareketi’ni yasakladı ve ülkenin barış ve güvenliğine tehdit oluşturan bir “yasaklı örgüt” olarak nitelendirdi. Bu tamamen saçma ve temel insan hakları standartlarına aykırıdır. Barışçıl bir hareketi suçlamak ve Pakistan’ın güvenliği ve barışını sağlayamamış olmasının kirli suçunu üzerine sürmek ironiktir. Hareket, Pakistan’ın kırılgan güvenliğini tehdit edebilecek herhangi bir yasadışı faaliyette bulunmamıştır. PTM’nin yasaklanması sadece Peştunların Pakistan devletine karşı duyduğu şikayetleri artırmaktadır. Khyber Pakhtunkhwa (KPK) Polisi’nin Peştun Tahafuz Hareketi tarafından Khyber bölgesinde düzenlenen Peştun Qami Adalat / Peştun Ulusal Jirga kampına düzenlediği son saldırıda üç kişi öldü ve ondan fazla kişi ciddi şekilde yaralandı. Bu ülkede barışçıl haklar aktivistlerini zulmetme alışkanlığını açıkça vurgulamaktadır. Jirga – Peştunların onur, değer ve geleneklerini simgeleyen Peştunwali’nin sembolü – ve topluluğun uzun süredir uyguladığı kolektif müzakere geleneğine yapılan acımasız müdahale, Peştun hakları aktivistleri ile siyasi liderlik arasında daha fazla kınanmaya yol açmıştır. Polisin Peştun Jirga Kampına düzenlediği baskın, devlet otoriteleri ile Peştun topluluğu arasındaki ciddi kopukluğu açığa çıkartmaktadır. Muhaliflere karşı devlet gücünün yanlış kullanımı, diktatörlüğü ve demokratik prensiplerin açık bir ihlalini vurgulamaktadır. Ekonomik çöküşle, siyasi istikrarsızlıkla, yaygın güvensizlikle ve Beluç militanlığı ile boğuşan bir devlette PTM’nin bastırılması, karmaşa ve başarısızlığı artıracaktır.
PTM’nin lideri olan üniversite mezunu Manzoor Pashteen önderliğinde, PTM şüphesiz ki susurlanmış Peştun seslerini savunan “Peştun Zeitgeist” olarak ortaya çıkmıştır. Peştun gençlerinin %90’ından fazlası, militanlık, bombalı saldırılar ve şiddetin tahribatını yaşayan Peştunların barış ve güvenliği için harekete destek vermektedir. Manzoor Pashteen’in, bugün 11 Ekim’de güvenlik ve barış konularını tartışmak üzere bir büyük Peştun ulusal jirga düzenleme çağrısı, Peştun seslerinin ifade edildiği ve değerlendirildiği bir alanın acil bir şekilde gerekliliğini özetlemektedir. Hareket, Ocak 2018’deki Naqeeb Mehsood’un keyfi öldürülmesini takiben ortaya çıkmasının ardından, Peştun kemiklerini güçlü bir şekilde seferber etmiştir. Kolossal bir şekilde Peştunların güvenliğinin ve barışının sekuritizasyonu ve Talibanizasyonuna karşı Peştun kolektif bilincini harekete geçirmiştir. Hareketin şartnamesi beş talebi içermektedir: keyfi öldürmelerin sonlandırılması, kayıp kişiler hakkında bir gerçek ve uzlaşma komisyonunun kurulması, kabile alanlarının mayın temizlenmesi, güvenlik kontrol noktalarında Peştun profillendirmesinin durdurulması ve eski Karaçi polis memuru Rao Anwar’ın cezalandırılması. Bu, Pakistan Anayasası çerçevesinde adalet ve hak talep etmek için hukuki bir rica oluşturmaktadır. Şimdiye kadar devlet otoriteleri, radikal olmayan ve anayasal yargı alanını meydan okumayan bu talepleri dikkate almamıştır. Bunun yerine, Manzoor Pashteen, Ali Wazir ve diğer önemli PTM liderleri defalarca gözaltına alınmış ve hapse atılmışlardır. Bu tür politikalar, Peştun gençlerini devletten uzaklaştırabilecek şikayetlere odun katabilir. Pakistan zaten kaos ve güvensizlik içinde bir durumdadır. Etnik şikayetler, sosyal aşırıcılık, dini temellilik ve siyasi istikrarsızlık ülkeyi sıkıştırmıştır. Bu tür durumlarda Peştun gençlerini zulmetmek, ulusal düzeyde belirsizlikten başka bir şey getirmeyecektir. Önemli olan, mevcut politik çılgınlık hali içinde, Khyber Pakhtunkhwa hükümetinin federal hükümetle olan çatışmasında Peştun duygularını politik kazanç sağlamak için kullanma eğiliminde olabileceği, Peştun Ulusal Jirga kampını saldırmakla suçladığı ve yaktığı yönünde inkar ettiği durumda KP hükümetinin planlanmış saldırıdan sorumlu olduğudur. 18. anayasal değişiklik uyarınca polis eyalet hükümetinin yargı alanı içindedir. KP hükümetinin baskının sorumluluğunu inkar etmesi, boş bir bahanedir. Otoriteler, PTM’ye karşı şiddetli saldırılarını ve kısıtlayıcı uygulamalarını devletin çıkarlarına asla hizmet etmeyecek ciddi hatalar olarak kabul etmelidir. Büyük bir nüfusun siyasi ve güvenlik gerekçeleri doğrultusunda yaşadığı krizin karmaşık dokusu ve yabancılaşması, Peştun gençler arasında anti-devlet anlatısını güçlendirecektir, onların dışlanmışlık duygusunu pekiştirecektir.
Pashtun kemeri terörizmin, yıkımın ve askeri operasyonların acı deneyimlerine maruz kalmıştır. Milyonlarca kabilevi Peştun, bizim olmayan bir savaşta iç yerinden edilmiş kişiler haline getirildi. PTM çalışanlarının zulmü ve tutuklanması, ulusal bütünlüğü zayıflatacaktır. PTM bir göz nuru diyebiliriz. Hareket, devlete Peştunları dahil etme, ulusal anlatıyı yeniden ayarlama ve angajmanı ve kapsayıcılığı sağlamak için dönüşümcü bir çaba olanak sağlar. PTM ve Manzoor Pashteen ile güçlendirilmiş bir müzakere, Peştunların güvenini kazanmak ve barışı ve istikrarı güçlendirmek için bir ön koşuldur. PTM’nin talepleri meşrudur ve anayasaya uygundur. Bu taleplere ciddi şekilde değer verilmeli ve insan hakları, siyasi katılım ve hukukun üstünlüğünü öncelik haline getirerek onların arasında bir vatanseverlik duygusu pekiştirilmelidir. Basit bir adım, Peştun hattına güvenlik açısından bakmayı sona erdirmektir. Bunun yerine, federal hükümetin, etnik ve ulusal bütünlüğe doğru Pakistan’ın yolculuğunu sağlamak için altyapı geliştirme ve hakların eşit dağıtımına odaklanması gerekmektedir.
News
