İsrail Ordusu, Batı Şeria’da Filistinlilere Ait İki Evi Yıktı

İsrail askerlerinin "ruhsatsız olduğu" gerekçesiyle Yakub Burkan ve Said Burkan'a ait 60 metrekarelik iki evi yıktığını belirten Cubur, köyde Burkan ailesine ait 6 evin daha "ruhsatsız olduğu" gerekçesiyle yıkım tehdidi altında olduğunu aktardı. Filistin Kurtuluş Örgütü'ne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyi verilerine göre, İsrail makamları 2024'ün ilk yarısında işgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te yaklaşık 318 ev ve tesisi yıktı. İsrail'in yıkımları 292'si çocuk, 199'u kadın olmak üzere 632 Filistinliyi etkiledi. El Halil kentinin Mesafir Yatta bölgesinde Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırısında çok sayıda Filistinli yaralandı, bir Filistinli gözaltına alındı, iki ev ateşe verildi ve Filistinlilerin taşınmazları tahrip edildi. WAFA'nın haberinde, İsrail ordusunun koruması altındaki yaklaşık 200 silahlı İsrailli yerleşimcinin Mesafir Yatta'nın Hılle ed-Daba köyünde Filistinlilerin evlerine ve mülklerine saldırdığı aktarıldı. Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin 7 saatten uzun süre saldırı düzenlediği, evlerine ateş açtığı ve bölgedeki geniş alanları ve meyve ağaçlarını yaktığı belirtildi. İsraillilerin sivil savunma ekiplerinin yangına müdahale etmesini engellediği ve itfaiye aracına zarar verdiği kaydedildi. Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin, taş ve sopalarla bölge halkına saldırması sonucu çok sayıda Filistinlinin yaralandığı belirtilirken İsraillilerin ambulansın bölgeye ulaşmasına da engel olduğu aktarıldı. İsraillilerin Filistinlilerin evlerine, araçlarına, güneş enerjisi panellerine zarar verdiği ve 80'den fazla koyunu çaldığı ifade edildi. İsrail, 1967'de işgal ettiği Doğu Kudüs ve Batı Şeria'da Filistinlilere ait ev ve yapıları, sık sık "ruhsatsız" oldukları iddiasıyla yıkıyor. Filistin ile İsrail arasında 1995'te imzalanan "İkinci Oslo Anlaşması" çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı. Batı Şeria'nın yüzde 18'ini kapsayan "A bölgesi"nin yönetimi idari ve güvenlik olarak Filistin'e, yüzde 21'lik "B bölgesi"nin idari yönetimi Filistin'e güvenliği ise İsrail'e devredilirken, yüzde 61'ini kapsayan "C bölgesi"nin idare ve güvenliği İsrail'e bırakılmıştı.