İran’ın İsrail ile doğrudan savaşta kaybedecek çok şeyi var.

İran'ın İsrail'e fırlattığı füze saldırıları, muhtemelen ABD'nin destek ve katılımıyla birlikte tüm savaşla karşı saldırıyı tetikliyor. İran'ın geceleyin İsrail'e yaklaşık 180 balistik füze atmasıyla, Orta Doğu, yıkıcı bir bölgesel savaş olacak olan bir kıskaca yeniden girdi. İsrail ve müttefiki ABD, füzelerin çoğunu vurdu. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu hemen saldırıya karşılık vereceğini açıkladı. Bu saldırıyı İran'ın "ödeyeceği" büyük bir hata olarak değerlendirdi. Saldırı, İran'ın vekalet grupları Hamas ve Hizbullah'ın liderlerine ve kuvvetlerine son haftalarda yaptığı saldırıların tırmanmasını takiben İran'ın hesaplarında dramatik bir değişimi işaret ediyordu. İran genellikle dövüşmesini Hizbullah ve Hamas'a dış kaynaklı hale getiriyordu. İsrail'le doğrudan bir çatışmaya sürüklenmenin getireceği sonuçlar nedeniyle, bu konuda son derece endişeliydi - özellikle İsrail'le olan herhangi bir savaşın üretebileceği muhtemel iç muhalefet ve kaos konusunda. Temmuz sonlarında Tahran'da Hamas politik lideri İsmail Haniye öldürüldüğünde, İran'ın liderleri uygun bir şekilde yanıt vereceklerini söyledi. Bunun için esas olarak Hizbullah'a bıraktılar. İsrail son haftalarda Lübnan'daki Hizbullah'a yönelik askeri kampanyasını yoğunlaştırırken, Yemen'deki bir başka İran vekalet grubu olan Husi isyancılarının, Kızıldeniz'deki İsrail şehirlerine ve ABD destroyerlerine füzeler ve insansız hava araçları fırlattıklarını iddia etti. İsrail, Yemen'e hava saldırılarıyla yanıt verdi. İran açısından, bu bağlamda, İran'ın bir noktada sadece kenarında durduğu ve İsrail'e meydan okuma liderlik rolünü yerine getirmediğini görülüyordu. Bu nedenle, İran büyük ölçüde, sözde "direniş ekseninin" lideri olarak rolünü dikkate almak ve savaşa girmek zorundaydı. İsrail'le savaşmak, İran devlet kimliğinin bir köşe taşıdır. İran politik kurumu, Amerika Birleşik Devletleri'ne meydan okuma ve İsrail tarafından işgal edilen Filistin topraklarını özgürleştirme prensibi üzerine kurulmuştur. Bu şeyler İran devlet kimliğinin ta kendisidir. Bu nedenle, İran bu ilkeyi hayata geçirmezse, kendi kimliğini tehlikeye atmaya ciddi bir risk vardır.