0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

ABD’nin, İsrail’in eylemlerini ve suistimallerini kapsayan ahlaki tehlikeyi sona erdirmesi ve ‘demirden’ destek vermeyi kırma zamanı

Bazen, süper güçler, verdikleri destekle küçük müttefiklerine istediklerini yaptırmakta zorlanırlar. Genellikle, bu daha büyük gücün çıkarlarına zarar verir. ABD son yıllarda bir hayli bununla karşı karşıya kaldı. Afrika’da, ABD’nin ortakları Çad, Nijer ve Burkina Faso, terörle mücadele için verilen ABD güvenlik yardımını ve eğitimini siyasi karşıtların bastırılması veya insan haklarını zayıflatıcı askeri darbelere yöneltmiş ve terör riskini artırmıştır. Benzer şekilde, Suudi Arabistan 2010’larda, İran karşısında Suudi güvenliğini güçlendirmek için kullanılan ABD askeri desteğini Yemen’de vahşi bir savaşa girmek ve genişletmek için kullanmıştır ki bu durum, Red Denizinde ABD savaş gemilerini hedef alan aynı Husileri güçlendirmiştir. Siyaset bilimciler bu fenomeni kapsayan bir terime sahiptir: ahlaki tehlike. Büyük bir gücün, statüsü değiştirmeye çalışan yanlış bir müttefiki koruma taahhüdü ile devşiren müttefikini kendi davranışlarının risklerinden koruyarak sorumsuz eylemleri teşvik etmesini tanımlar. Ve hiçbir yerde ahlaki tehlike, Washington’a Orta Doğu’da daha fazla baş ağrısı yapmaktadır. ABD’nin sunduğu büyük güvenlik şemsiyesi ve demir gibi dayanışması sayesinde, İsrail son bir yılda Gazze’deki savaşı ılımlılaştırmak için yaptığı baskıları yok saymış veya zayıflatmış ve şimdi, Lübnan’da da aynısını yapmaktadır. Bir uzman olarak, ABD’ye maliyetlerinin çok yüksek olduğunu bilmekteyim ve İsrail’in düşmanlıkları arttıkça maliyetlerin kesinlikle artacağını şu ana kadar ABD’nin İsrail’e ılımlılaşmaları kabul etmesine yönelik yalvarışlarına karşılık verememesinin basit bir jeopolitik kavramı daha eksik olduğuna dikkat çeker.

Türkçeye çevrilen orijinal makaleden alıntıdır.