ABD’nin Çin’in sorununa bir çözüm bulması gerekiyor.
Trump, yüksek gümrük vergileri ve yeni fabrikalar için Harris vergi kredileri istiyor ancak Çin Şoku 2'nin riski, sadece taktikler değil ulusal bir strateji gerektiriyor.
Donald Trump ve Kamala Harris, her ikisi de bir imalat yeniden doğuşuna başkanlık etmeyi vaat ediyor ve kim kazanırsa arkasında bir rüzgar olacak. Birçok yeni fabrika zaten Amerika Birleşik Devletleri'nde inşa ediliyor, bu da kısmen Cips ve Bilim Yasası, Enflasyon Azaltma Yasası ve İkili Altyapı Yasası tarafından sağlanan teşvikler sayesinde. Washington'ın odaklanması devam ederse, ülke daha fazla yeni fabrikanın temelinin atılmasını görebilir. Ancak Amerikan endüstrisinin canlanmasına yönelik tehdidi küçümsemeyin. Çin, sanayi fazlasına sahip ve hükümeti ek fazlalığa yatırım yapıyor. Bu, çeşitli imal mallarının fiyatlarına baskı yapacak, Çin dışındaki yeni fabrikaların kar etmesini daha zorlaştıracak. Çin, aşırı kapasiteye sahip olduğunu reddediyor. Çinliler, bu kelimeyi kullanan yabancıların, Çin'in üretebileceği ve ihraç edebileceği miktarlara sınırlar konması gerektiğini öne sürerek, Çin'in yükselişini engellemeye çalıştığını söylüyorlar. Ancak Çin zaten dünya imalat endüstrisinde domine ediyor. Dünya fabrika çıktılarının %35'ini üretiyor. Bu, diğer dokuz büyük imalat ülkesinin toplam payından daha fazla ve ikinci sıradaki üretici olan ABD'nin %12'lik payının neredeyse altı katı. Ekonomist Richard Baldwin, Çin'i "dünyanın tek imalat süper gücü" olarak adlandırıyor. Yabancı ekonomistler, Çin'in imalata olan takıntısının ekonomisini tehlikeli bir şekilde dengesiz bıraktığını, tüketim aleyhine ağır yatırımlarla aşırıya kaçtığını söylüyorlar. Bu durumun ülkenin yavaşlayan büyümesinin, artan işsizliğin ve gerçekleşen gayrimenkul borç sorunlarının altında yattığını söylüyorlar.