ABD, Çin ve Rusya’yı durdurmak için Patriot’u iki katına çıkarıyor.
ABD Ordusu, Patriot füze sisteminin yerini değiştirmeyi durdurdu ve yerine Patriot Advanced Capability-3 Füze Segment Geliştirme (PAC-3 MSE) interceptor sistemini geliştirmeyi tercih etti. PAC-3 MSE, Rus hipersonik füzeler karşısında Ukrayna'da etkili olduğunu kanıtlamış olsa da gelişmiş füze tehditlerine ve doyma saldırılarına karşı hala zorluklarla karşı karşıya. Yüksek maliyetler oranı nedeniyle alınan bu karar, Savunma Haberleri'nin bildirdiğine göre yerini değiştirme programının iptal edilmesinin sebebi olmuştur. Bu rapora göre, ABD Ordusu'nun entegre Hava ve Füze Savunması sistemi, Entegre Hava ve Füze Savaşı Komuta Sistemi ve Alt Tabaka Hava ve Füze Savunma Sensörü'nün (LTAMDS) bulunduğu, evrimini sürdürecek. Bu sistem, 2040 yılında beklenen hipersonik ve manevra kabiliyetine sahip balistik füzeler de dahil olmak üzere gelecekteki tehditlere karşı PAC-3 MSE'yi geliştirmeye odaklanacak. Savunma Haberleri, ABD Ordusu'nun, Terminal Yüksek İrtifa Bölge Savunması (THAAD) ve Patriot sistemleri arasında daha sıkı entegrasyon arayarak, her iki interceptorü de gelişmiş tehditlere karşı kullanma olanağı sağlayarak daha verimli bir muharebe alanı yönetimi oluşturmayı düşündüğünü belirtiyor. Füze Savunma Ajansı (MDA) zaten Hint-Pasifik bölgesinde bazı entegrasyon çalışmaları gerçekleştirmiş, bu yaklaşımın potansiyel faydalarını göstermiştir. Patriot füzesinin Ukrayna'da karmaşık bir savaş geçmişi bulunmaktadır. Rus hipersonik füzeler karşısında etkili olduğunu gösterirken aynı zamanda zayıflıklarını da sergilemektedir. Örneğin, Mayıs 2023'te The New York Times, Ukrayna tarafından işletilen Patriot füze hava savunma sistemlerinin Kiev üzerinde altı Rus Kinzhal hipersonik füzesini başarılı bir şekilde engellediğini bildirmiştir. Bu başarı, Peter Mitchell tarafından Mayıs 2023 tarihli Modern Savaş Enstitüsü makalesinde belirtilen Kinzhal'ın kısıtlamalarından kaynaklanabilir. Mitchell, hipersonik füzelerin sürdürülebilir yüksek hızlı manevra kabiliyeti için scramjet veya diğer gelişmiş tahrik sistemlerini kullandığını ancak Kinzhal'in katı yakıtlı bir roket motorunu kullandığını belirtmektedir.