ABD ve Çin arasındaki ekonomik koptuk yol haritasından bir üçüncü ülke için yeni beş fazını yönlendiren
ABD ve Çin arasındaki ekonomik kopuş artık spekülatif değil, küresel ekonomi üzerinde yankıları olacak sonuçlarla açığa çıkıyor. Ticaret dengesizlikleri, teknolojik rekabet ve ulusal güvenlik endişeleri tarafından yönlendirilen bu kopuş hızlanıyor ve 21. yüzyılı şekillendirecek.Bir sonraki ABD başkanlık seçiminin sonucundan bağımsız olarak, gelecek zaten belirlenmiş durumda. Her iki major parti de ABD’nin Çin’e karşı mücadeleci bir tavır aldı, ilişkiyi rekabet olarak çerçeveledi. Gümrük vergileri, ihracat kontrolleri ve tedarik zinciri kaymaları gibi araçlar kullanılmaya devam edecek. Kopma sadece mümkün değil; kaçınılmazdır.Bu büyüyen kopukluğun, özellikle üçüncü ülke ülkeler için derin sonuçları bulunmaktadır. Bu ülkeler – Hindistan ve Almanya gibi büyük ekonomilerden Vietnam ve Meksika gibi gelişmekte olan pazarlara kadar değişen – ticaret, yatırım, teknoloji ve güvenlik ortaklıkları için hem ABD’ye hem de Çin’e büyük ölçüde bağımlıdır.Dünyanın iki büyük ekonomisini birbirinden uzaklaştırırken, bu ülkeler için soru, etkilenecekleri değil, nasıl bir bölünmeyi yönlendirecekleri yönündedir.ABD ve Çin toplam küresel GSYİH’nın% 40’ından fazlasını oluşturmaktadır. Hızlanan kopma, parçalanmış tedarik zincirleri, rekabet eden teknoloji standartları ve ayrı ekonomik etki alanlarına yol açabilir.Üçüncü taraf ülkeler için, bu, daha yüksek iş maliyetleri, azalan küresel inovasyon ve değişmiş ticaret desenleri anlamına gelmektedir. Pandemi ve devam eden ticaret anlaşmazlıkları şirketleri tedarik zincirlerini yeniden düşünmeye sevk etmiştir; ABD ve Çin arasında bölünmüş bir dünyada daha fazla bozulmalar muhtemeldir.Bu kopuş beş ayrı ve eş zamanlı aşamada meydana gelmektedir ve üçüncü taraf ülkeler için hem zorluklar hem de fırsatlar sunmaktadır.İzlenecek beş kopma aşaması1. Küresel tedarik zincirleriZaten devam etmekte olan ilk aşamada, küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılanması yer almaktadır. ABD şirketleri özellikle yarı iletkenler, ilaçlar ve tüketici elektroniği gibi kritik sektörlerde Çin’e aşırı bağımlılığı azaltmaya çalışmaktadır.Bu nedenle, Vietnam, Meksika ve Hindistan gibi ülkeler, Çin’den uzaklaşan yatırımları çeken alternatif üretim merkezleri olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin, Vietnam 2023’ün ilk yarısında doğrudan yabancı yatırımda (FDI) %10,5 artış yaşarken, aynı dönemde Çin’in FDI’si %5,6 azaldı.Bu trend, Vietnam’ın çok uluslu şirketlerin çeşitlendirme stratejilerinde önemli bir oyuncu olarak potansiyelini vurgulamaktadır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.